0

Aslanağzı ilginç görünümlü ve güzel renkli çiçekleriyle sevilen bir bahçe bitkisidir. Çiçeklere iki yandan hafifçe bastırıldığında, taçyapraklar kükreyen bir aslanın ağzı gibi açılır ve dişi organın tepeciği ortada bir dil gibi görünür.

Adını bu özelliğinden alan bitkinin bilimsel cins adı (Antirrhinum) da Latınce’de “hayvan burnuna benzeyen” demektir.Aslanağzının bahçelerde insan eliyle yetiştirilen çeşitleri Akdeniz çevresinde yaygın olan Antirrhinum majus türünden üretilmiştir.
 Bitkinin doğadaki türleri kayalık yerlerde yetiştiği için, çiçeğin erkek organlarını ve dişi organlarının tepeciğini sert rüzgarlardan koruyabilmek üzere taçyapraklar sıkıca kapanmıştır. Bu nedenle, ancak toprak arısı ya da yaban arısı gibi güçlü böcekler çiçeğin kadifemsi tüylü dudaklarını aralayarak çiçek tozlarını bir çiçekten öbürüne taşıyabilir.

ASALNAĞZI ÇİÇEĞİ FOTO GALAERİ

Tohum kılıfında ü. tane delik vardır; rüzgar çiçekleri sarsınca tohumlar bu deliklerden dışarı saçılır. Rusya’da aslanağzının tohumlarından, hemen hemen zeytinyağı kalitesinde yemeklik yağ elde edilir. 19. yüzyılda Avrupa’da aslanağzının alaca çizgili çeşitleri çok beğeniliyordu. Oysa bugün beyaz, sarı, pembe, kırmızı, mor gibi tek renkte çiçek açan çeşitleri daha çok yetiştirilir.

Bitkinin bazı çeşitleri 1 metreye kadar  boyları uzayabilirken, 15-25 cm boyundaki bodur çeşitleri de vardır. Aslanağzı, toprağın iyi akaçlanmış olması koşuluyla güneşli ya da gölgeli yerlerde tohumdan üretilebilir. Çeşitlerin büyük bölümü çokyyıllıktır, yani aynı bitki üst üste birkaç yıl çiçek verebilir. Ama genellikle her yıl yeniden ekilir.

 Bazı bölgelerde bitkinin en büyük düşmanı “aslanağzı pası” denen bir mantar hastalığıdır. Yapraklarda ve gövdede beliren kahverengi lekelerden sonra bitkinin solarak ölmesine yol açan bu hastalığa dayanıklı aslanağzı çeşitleri de geliştirilmiştir.

BU YAZIMIZ KAÇ DEFA OKUNDUĞUNU BAKABİLRSİNİZ

Bu yazı daha önce counter kişi tarafından okundu.

Yorum Gönder

 
Top