Ananas; (Lat. Ananas sativus). Ananasgillerden çok yıllık bir bitki ve bu bitkinin yenilebilen meyvesidir. Anayurdu tropikal Amerika’dır. Ancak meyveleri için, bütün sıcak bölgelerde yetiştirilir. Bitkinin yaprakları dip bölümünde rozet biçiminde bir araya toplanmıştır; uzun, sert ve kenarları dikenlidir. Görünümü çam kozalağını andıran bileşik meyvenin yapısına çiçek durumunun ekseni ve brakteler de katılır. Yenen bölümü, etlenmiş çiçek eksenidir. Ananasın kültüre alınmış çeşitleri genellikle tohum vermediğinden bitki sürgünlerinden üretilir.
Ananasgiller, (Lat. Bromeliaceae). Tekçeneklilerden çoğunluğu kayalarda, az bir bölümü toprakta yetişen, bazıları da üstbitken epifit olan otsu bitkilerdir. Gövdeleri genellikle kısalmış ve pek çok türde kenarları dikenli olan yapraklar rozet biçiminde bir araya toplanmıştır. Bazı cinslerde bu yaprak topluluğu bir huni oluşturur ve bitki, içinde biriken yağmur sularını, yaprakların iç yüzeyindeki emici pullar aracılığıyla alır. Çiçeklerin çoğu bir aradadır. Meyve; kapsül, üzümsü ya da bileşik meyve tipindedir. Familyanın 60 kadar cinsi ve bu cinslerin de 2000 kadar türü vardır. Bazı türler süs bitkisi olarak yetiştirilir. Ancak sıcak iklim bitkileri olduklarından, ılıman iklimli yerlerde seralarda barındırılmaları gerekir.
Ananasın Faydaları Nelerdir?
Antioksidan: Suda çözünür antioksidan vitaminler arasında bulunan C vitamini sayıları arttığında damar tıkanıklığı, diyabete bağlı kalp hastalığı, solunum yolu hastalıkları ve daha pek çok hastalığın önünü açan serbest radikalleri dengeleyerek vücudu koruyor. C vitamini aynı zamanda sağlıklı bir bağışıklık sistemi içinde önemli vitaminler arasında yer alıyor.
Makula Dejenerasyonu: Sarı nokta hastalığı olarak bilinen ve bir retina hastalığı olan makula dejenerasyonu daha çok 55 yaşından sonra görülen ve gerekli tedavi yapılmadığı takdirde görme kaybına yol açabilen bir göz hastalığıdır. Sarı nokta hastalığı üzerine yapılan araştırmalar A, C ve E vitaminleri bakımından zengin bir beslenmenin bu hastalığa yakalanma riskini önemli oranda azalttığını ortaya koyuyor. Uzmanlar sarı nokta ve diğer göz hastalıklarından korunmak için aralarında ananasın da bulunduğu antioksidan vitaminler bakımından zengin meyve ve sebzelerin daha sık tüketilmesini öneriyor.
Bromelain: Ananasta bulunan ve gıdalarla alınan proteinlerin sindirimi sırasında kullanılan enzimlerin karışımı olan “bromelain”in pek çok faydası bulunuyor. İltihabı önleyen bromelain enzimi vücudun su tutmasına bağlı şişliği azaltıyor, gut hastalığının tedavisine yardımcı oluyor, proteinlerin sindirimini hızlandırarak sindirim sistemine katkıda bulunuyor. Aynı zamanda iltihapla birlikte görülen sinüzit ve artrit (eklem iltihabı) gibi hastalıkların belirtilerini hafifletiyor.
Kanser: Son yıllarda yapılan araştırmalarda ananasa özgü bromelain enziminin laboratuvar hayvanlarında bağışıklık sistemine zarar vermeden kanser hücresi sayısı azalttığı sonucu elde edilmiş. Ancak bu araştırmalarda ananastan elde edilen bromelain enzimi hayvanlara enjekte edilerek kullanılmış. Yani sadece ananas yiyerek kanserli hücrelerin azalmasını sağlamak şu aşamada pek mümkün görünmüyor. Üstelik bu konuda insanların katılımıyla yapılacak daha fazla sayıda araştırmaya ihtiyaç duyulmakta.
Diş Etleri: Yetersiz beslenmenin ilk etkilerini diş etlerinde görmek mümkündür. Özellikle yeterince C vitamini almamak diş eti hastalıklarına neden olan bakterilerin çok daha hızlı üremesine neden oluyor. Buffalo Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırmaya göre günde 60 mg’dan (yaklaşık 1 ananas) daha az C vitamini alanların almayanlara oranla 1.5 kat daha fazla diş eti iltihabına (gingivit) yakalanma riski bulunuyor.
Kemik Sağlığı: Ananasta bol miktarda bulunan manganez minerali kalsiyum, çinko ve bakırla birlikte kemik sağlığı açısından en önemli elementler arasında yer alıyor. Ananas bu özelliğiyle kemik dokusunun içinde anormal derecede boşluklar oluşmasına neden olan osteoporoz tedavisinde tüketilmesi önerilen meyveler arasında il sıralarda. Manganez aynı zamanda bademcik iltihabı, selenyum zehirlenmesi, kanserden korunma, yüksek kolesterol ve karaciğerin temizlenmesinde öne çıkan bir element.
Kilo Verme: Ananasta bulunan ve protein sindirimine yardımcı olan bromelain enzimi yağların sindirimi sırasında kullanılan lipaz enzimi ile birlikte çalışarak gıdalar yoluyla alınan yağın vücutta birikmesini önlüyor. Purdue Üniversitesi tarafından yapılan bir çalışmaya göre yağların yakılmasını hızlandıran ananas aynı zamanda iştahı azaltarak kilo vermeye yardımcı oluyor. Tüm bunların yanı sıra 100 gram ananasın sadece 50 kalori olduğu düşünülürse, diyet yaparken kalorisi az ve besin değeri yüksek bir atıştırmalık olarak tüketilebilir.
Sindirim: Proteinin vücut tarafından sindirilmesinde kullanılan enzimleri içermesi bir yana ananas aynı zamanda sindirim için kritik önem taşıyan besin lifi bakımından da zengin meyveler arasındadır. Ananasta bulunan lif bağırsaklardaki suyu toplayarak sindirimi yavaşlatır. Bu sayede gıdalardan alınan vitamin ve minerallerin vücut tarafından daha çok emilmesine yardımcı olur. Ayrıca bağırsaklardaki suyla birlikte yumuşayan dışkı vücuttan daha kolay atılır. Bu nedenle sık sık kabızlık sorunu yaşıyorsanız daha çok ananas yiyerek daha kolay tuvalete çıkabilirsiniz. Lifli besinler yazımızda yüksek oranda lif içeren yiyeceklerin listesini bulabilirsiniz.
Tansiyon: Yeterli miktarda (günlük önerilen miktar 4700 mg) potasyum almak kan basıncının (tansiyon) dengelenmesini sağlar. Ananas içerdiği potasyum ile (1 meyvede 986 mg) yüksek tansiyonun düşürülmesine ve kontrol altında tutulmasına yardımcı olabilir.
Cilt: C vitamininin cilt ve saç sağlığı için ne kadar önemli olduğunu biliyoruz. Yüksek miktarda C vitamini içeren ananas vücudun kolajeni sentezlemesini kolaylaştırarak cildin daha esnek olmasını sağlarken akne oluşumu azaltır.
Ananasın Kalorisi ve Besin Değerleri
100 gram kabuğu soyulmuş ananas;
50 kalori
0.5 gram protein
9.8 gram şeker
1.4 gram besin lifi (günlük ihtiyacın %6’sı)
58 IU A vitamini (günlük ihtiyacın %1’i)
47.8 mg C vitamini (günlük ihtiyacın %80’i)
0.7 mcg K vitamini (günlük ihtiyacın %1’i)
0.1 mg B1 vitamini (günlük ihtiyacın %5’i)
0.5 mg B3 vitamini (günlük ihtiyacın %2’si)
0.1 mg B6 vitamini (günlük ihtiyacın %6’sı)
18 mcg folat (günlük ihtiyacın %5’i)
13 mg kalsiyum (günlük ihtiyacın %1’i)
0.3 mg demir (günlük ihtiyacın %2’si)
12 mg magnezyum (günlük ihtiyacın %3’ü)
8 mg fosfor (günlük ihtiyacın %1’i)
109 mg potasyum (günlük ihtiyacın %3’ü)
0.1 mg çinko (günlük ihtiyacın %1’i)
0.1 mg bakır (günlük ihtiyacın %6’sı)
0.9 mg manganez (günlük ihtiyacın %46’sı) içerir.
100 gram ananasın yaklaşık 86 gramı sudur. Aynı miktarda ananas 17 mg omega 3, 23 mg omega 6 yağ asitleri içerir.
Yukarıdaki rakamlar USDA’in 4 yaş üzeri için önerdiği 2000 kalorilik referans diyetine göre oluşturulmuştur. Vitamin ve mineral ihtiyacı kişinin yaşına ve sağlık koşullarına göre değişebilir.
Fazla Ananasın Bir Zararı Var mı?
Yüksek oranda suda çözünen besin lifi içerdiğinden aşırı tüketimi ishale neden olabilir. Çok fazla ananas yemek dudak ve dilde hassasiyet oluşmasına yol açabilir. Bu hassasiyet şişlik ve kaşıntı ile birlikte görülüyorsa ananas alerjisi belirtisi olabilir.
Olgunlaşmamış ananas yemek oldukça tehlikelidir, şiddetli ishal ve kusmaya neden olabilir. Ananas antibiyotik, antidepresan, kan inceltici ilaçlarla etkileşime geçebilir. Bu ilaçları kullanıyorsanız olası yan etkiler hakkında doktorunuzdan bilgi alabilirsiniz.
http://iyigelenyiyecekler.com/ananasin-faydalari
BU YAZIMIZ KAÇ DEFA OKUNDUĞUNU BAKABİLRSİNİZ
Bu yazı daha önce kişi tarafından okundu.
Yorum Gönder